Dondurma: M.Ö. 2000, Çin
Dondurma, ilk zamanlar topaksız donmuş kremadan öte macun
kıvamında buzlu sütten ibaret olsa da, dört bin yıl önce Çin’de ortaya çıkar
çıkmaz bir tatlı fenomeni haline geldi.
Antik tarihin o döneminde çiftlik
hayvanlarını sağma Çin’de henüz yeni başlamıştı ve süt çok değerli bir ticari
maldı. Asilzadelerin favorisi çok pişmiş pirinç, baharat ve sütten meydana gelen
ve karın içerisine donması için bırakılan bir yiyecekti. Bu buzlu sütün, muazzam
zenginliğin bir sembolü olduğu düşünülürdü.
Çinliler donmuş yiyecekler hazırlamada
daha da ustalaştıkça –dağların tepelerinden getirdikleri karları
muhafaza ediyorlardı- meyveli dondurmalar da geliştirmeye başladılar.
Çoğunlukla meyvenin püresini de barındıran meyve suyu ya karla karıştırılıyor,
ya da buzlu süte ilâve ediliyordu. On üçüncü yüzyıl itibariyle Pekin
sokaklarında el arabalarından satılan çeşit çeşit buzlu tatlı
mevcuttu.
Çin’den sonra buzlu süt ve meyveli
dondurma on dördüncü yüzyılda ya Marco Polo, ya da Tuskanalı pastacı Bernardo
Buontalenti aracılığıyla (İtalya’ya dondurmayı kimin getirdiği kesin olarak
bilinmemektedir) İtalya’da ortaya çıktı. Avrupa’ya özgü tarifleri gizli tutulup
zenginlere hazırlanmak üzere aşçılarca korunmaktaydı. Buzların yeraltı
mahzenlerinde yaz kullanımı için depolanmasıyla soğutma masraflı bir iş
olduğundan buzlu tatlıların tadına ancak zenginler bakabiliyordu.
Donmuş tatlılar İtalya’dan Fransa’ya
geçti. Venedikli Catherine de” Medici 1533’te müstakbel Fransa kralı II. Henry
ile evlendiğinde Batı Avrupa’nın geri kalan kısmına ülkesinin mutfakta ne kadar
ileri olduğunu göstermek için meyveli dondurmaları kullandı. Otuz gün otuz gece
süren düğünleri boyunca Medici’nin pastacıları limon, ıhlamur, portakal, kiraz
ve yabani çilek gibi tatlarla her gün farklı bir dondurma servis ettiler. Aynı
zamanda Medici, Fransa’yı Çin’in buzlu sütünden daha çok modern dondurmaya
benzeyen yoğun kıvamlı, tatlandırılmış ve yarı donmuş bir tatlıyla da
tanıştırdı.
Dondurma teknik bakımından ilerlemenin
bir sonucu olarak 1560’larda büyük miktarlarda tamamen dondurulabilir hâle
geldi. Roma’da yaşayan İspanyol doktor Blasius Villafranca, kar veya buz
banyosuna güherçile katıldığı takdirde karışımın donma noktasına hızlı bir
şekilde ulaşılabileceğini keşfetti. Floransalı pastacılar dünyanın ilk iyice
donmuş kremalı dondurmalarını üretmeye başladılar. Bir on yıl içerisinde
eşmerkezli yarım küre biçiminde ve değişik tatlarda bir tatlı bombe
glacée adı altında Fransa’ya tanıtıldı.
Avrupa’nın farklı yerlerine yerleşen
İtalyan göçmenler buz soğutmalı el arabalarında dondurmalar ve buzlar
satarlarken, tatlılar halkın da erişebileceği bir duruma gelmiş oldu. 1870
itibariyle İtalyan dondurma satıcısı Londra sokaklarında alışılageldik bir
görüntü oluşturmaktaydı. Devamlı “Ecco un
poco (İşte bir küçük)” diye bağırdığından kendisine İngiliz
çocuklar ”hokus pokus “ adamı derlerdi. Amerika’da bile bir dondurma satıcısı
1920’lere kadar bu isimle bilindi.
Dondurma Külahı: 1904, St. Louis,
Missouri
Dondurma yüzyıllarca fincan tabaklarında
servis edildi ya da waffle’ların üstlerine dolduruldu. Ancak yenebilir bir hamur
külahının mevcudiyetine dair 1904’teki St. Louis Dünya Fuarı’na kadar bir delile
rastlanmamıştır. Louisiana’nın Satın Alımı’nın yüzüncü yılını anma dolayısıyla
organize edilen fuar on beş milyon dolara mal oldu (Louisiana’yı almak için
ödenen parayla aynı). Fuarda John Philip Sousa Askeri Bandosu ve elektrikle ilk
kez yemek pişirme gösterisi gibi bir sürü ilgi çekici özel etkinlik mevcuttu.
Ayrıca fuar on üç milyon ziyaterçisine bir sürü yemek ikramında da bulundu. Aynı
alanda waffle uzmanı Suriyeli fırıncı Ernest Hamwi ile Fransız asıllı Amerikalı
dondurmacı Arnold Fornachou yan yana yer almaktaydı.
İşte efsane şimdi devreye
girmektedir.
Hikâyenin bir versiyonuna göre saat
tamircisi olmak üzere eğitim gören genç Fornachou, kâğıt dondurma tabakları
tükendiğinden Hamwi’nin waffle’lerinden birini koni haline getirdi ve bir
sansasyon yarattı. Öteki versiyonda ise başrolde Ernst Hamwi yer almaktaydı.
Şam’dan göç etmiş hamur işi aşçısı Hamwi fuar müşterilerine zalabia isimli
üzerine şeker serpilmiş bisküvi inceliğinde bir Pers tatlısı sunuyordu.
Hamwi’nin Fornachou’nun yardımına sarılmış zalabialarla koştuğu
varsayılmaktadır.
Öte yandan günün bazı gazete haberleri açık bir şekilde dondurma külahlarının, diğer deyişle “Dünya Fuarı Bereket Boynuzu”’nun, St. Louis fuarının alışıldık bir manzarası hâline geldiğini kaydetmiştir. Külahlar 1912’ye kadar elle sarıldı. 1912’de ise Oregon eyaletinin Portland şehrinden Frederick Bruckman adlı bir mucit bu işi yapan bir makinenin patentini aldı. Amerika Birleşik Devletleri’nde on yıldan biraz daha fazla bir süre içerisinde dondurmanın üçte biri külahların üzerinde tüketilir hâle geldi.
Öte yandan günün bazı gazete haberleri açık bir şekilde dondurma külahlarının, diğer deyişle “Dünya Fuarı Bereket Boynuzu”’nun, St. Louis fuarının alışıldık bir manzarası hâline geldiğini kaydetmiştir. Külahlar 1912’ye kadar elle sarıldı. 1912’de ise Oregon eyaletinin Portland şehrinden Frederick Bruckman adlı bir mucit bu işi yapan bir makinenin patentini aldı. Amerika Birleşik Devletleri’nde on yıldan biraz daha fazla bir süre içerisinde dondurmanın üçte biri külahların üzerinde tüketilir hâle geldi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder